Direktör Arda Fındıkoğlu
7 Haziran 2003

WBF-Türkiye`nin tüm genel turnuvalarında olduğu gibi WBF-Türkiye IV. Geleneksel Tavla Şampiyonası`nda da 1x5 oyunluk Round Robin ve “Progressive” Tekil Eliminasyon stillerinin ardarda uygulandığı turnuva sistemi, şampiyonanın yürütüm sistemi olarak benimsenmekle beraber, maksimum 64 kişilik katılımın kabul edileceği organizasyon öncesinde katılımcılar, şampiyonanın ilk gününde Round Robin stilinde oynanacak birinci tur müsabakaları için maksimum 32`şer oyuncunun yer alabileceği 24 Mayıs sabah ve akşam seanslarından birine kendi tercihlerine göre ön kayıtlarını yaptırdılar.

Bu önemli organizasyonda birçok değerli oyuncu ünvan için mücadele edecekti. Şampiyonaya Gaziantep`ten katılan 2002 yılı Champions kategorisi Avrupa üçüncüsü Cengiz Dindar, ağabeyi Feyzullah Dindar, eski şampiyonlardan Kıvanç Karabaki, ilk şampiyon ve WBF-Türkiye sıralama lideri Bengi Kalay, SİM Cafe II. Ödüllü Tavla Turnuvası Swiss Model şampiyonu ve II. Velden Açık`ta Türkiye`yi temsil eden ekip elemanı Ayhan Serin, son şampiyon Devrim Özdemir, iddialı üstadlar Ünal Yalınkılıç, Metin Ataç, Sedat Balta, A. Kadir Köse, şampiyonaya Ankara`dan katılan Mustafa Türkmen ve diğerleri…

Turnuvanın ilk günü 24 Mayıs, saat 12:15-15:15 arası sabah seansında toplam 17 katılımcı yer alıyor, ön kayıt yaptırdığı halde mekana gelmeyen isimler, tüm gruplarda 1`er maç tamamlanana kadar beklendikten sonra hükmen turnuva dışında kalıyorlardı.

Katılımcıların kendi çektikleri kuralar ile toplam 5 gruba rastgele dağıldığı sabah seansında ilginç tesadüfler meydana gelmişti. Önceki turnuvalardaki başarılarıyla WBF-Türkiye sıralamasında ilk 10`dan hiç düşmeyen Dindar kardeşler 1A grubunda, iki yakın arkadaş Erdal ve Azeri  1C grubunda, WBF-Türkiye sıralamasının önde gelen iki ismi Serin ve Yalınkılıç 1D grubunda, WBF-Türkiye aktivitelerinde ilk kez rol alan Ören kardeşler de 1E grubunda birbirleriyle mücadele etmek durumunda kalıyorlardı.

Boğazın büyüleyici manzarasıyla bütünleşen müthiş ambiyans eşliğinde gerçekleşen heyecanlı müsabakalar sonucunda sırasıyla puan, averaj, alınan oyun ve iki rakip arasındaki maçın galibi kıstaslarına göre belirlenen grup içi sıralamalar ortaya çıkarken, şampiyonanın ikinci gününde ikinci turdan itibaren mücadele etmeye hak kazanan oyuncular ve seri numaraları belli oluyordu.

1A grubunun son maçında mücadele eden Dindar kardeşlerin müsabakasında, skor 4-3 aleyhine iken C. Dindar maçı 2 farkla kaybetmesi halinde grubunu yine de +1 averajla lider tamamlayacağını hesaplayarak şansını zorlamıyor, mars olma riskini almadan rakibine oyun vererek maçı 5-3 kaybettiği halde grubu lider tamamlıyordu. Bu oyuncunun ulaştığı profesyonellik seviyesini gösteren akıl dolu bu hareket, diğer katılımcılardan tebrik alıyordu. Baş`ın Dindarlar`a karşı verdiği zorlu mücadele de sonuçsuz kalmıyor, Baş da ikinci turda mücadele etme şansını yakalıyordu.

Şans eseri aynı gruba düşen Dindar kardeşlerin mücadelesini F.Dindar (solda)
kazansa da, C.Dindar yine de grup lideri olarak ikinci tura kalıyordu.

Şampiyonanın iddialı isimlerinden Ataç, favorilerden Karabaki`nin A.Köse`ye 11 dakikalık rekor sürede 5-0 yenilmesine rağmen diğer maçlarını kısa sürede farklı skorlarla kazanarak liderliği aldığı 1B grubunda averajla sonuncu olarak elenmesinin ardından, şansının döneceğine inanarak bu oyuncu akşam seansına da yazılıyor, böylelikle turnuvaya tekrar katılmış oluyordu. İlk bakışta şans tanınmayan Şerbetçi`nin büyük gayreti sonucunda bu zorlu gruptan çıkması da dikkat çekiciydi.

Sürpriz isimlerden Şerbetçi (önde solda), A.Köse`ye karşı mücadele verirken,
arka masada günün şanssız ismi Ataç (arka solda), eski şampiyonlardan
Karabaki önünde zor anlar yaşıyor.

1C grubunda Balta rahat bir liderlik alırken, grubun son maçında Erdal yakın dostu Azeri`ye karşı aldığı 5-0`lık galibiyetle bu grupta ikinci oluyordu. Balta`nın bu grupta aldığı skorlar, akşam seansı sonrasında hesaplanacak birinci tur sonu genel sıralamada kendisini 2 numaralı seribaşı konumuna getirecekti.

Yüksek oyun bilgileri yanında sportmenlikleriyle tüm katılımcıların saygısını
kazanan Türkmen ve Balta, Fındıkoğlu ile objektife poz verirlerken…

1D grubunda yer alan üstadlar Yalınkılıç ve Serin arasındaki müsabaka, sabah seansının en ciddi eşleşmesi olarak ortaya çıkıyor, Serin bu zorlu maçı 5-0 alarak şampiyonaya müthiş bir başlangıç yapmış oluyordu. Turnuva başlangıcına geç kaldığı halde komite onayıyla şampiyonaya dahil edilen Erkan, bu iki üstad karşısında zorlu anlar yaşayarak mağlup olsa da kılpayı farkla ikinci tura kalan isimlerden biri oldu.

Serin(solda), Yalınkılıç`a karşı aldığı galibiyetin ardından Erkan`ın karşısına
çıkmış, Yalınkılıç ve Fındıkoğlu bu maçı takip ediyorlarken…

1E grubunda denk kuvvetlerin mücadelesi şeklinde geçen maçlar sonucunda Ören kardeşler ilk iki sırayı paylaşırken, Biçer son maçını kazanmasına rağmen averaj farkıyla Kurtkaya`nın gerisinde kalarak şampiyonaya veda eden bir diğer isim oluyordu.

Tüm maçlar tamamlandığında, oyuncuların yakın skorlarla sıralandıkları
1E grubundan bir enstantane… Kurtkaya (önde solda), G.Ören karşısında
zorlanırken, M.Ören (arka solda), Biçer`e karşı mücadele ediyor.

Sabah seansının tamamlanmasının ardından verilen kısa aradan sonra toplam 18 katılımcının mücadele ettiği 15:30-18:30 akşam seansına geçildi. Ön kayıt yaptırdığı halde mekana gelmeyen isimlerin çokluğu bu seansta açılması planlanan 8 grubun, 2A ve 2D gruplarının kapatılması suretiyle 6`ya düşürülmesine neden oldu. Böylelikle başlanan ve üçer oyuncudan oluşan 6 grupta gerçekleşen akşam seansı müsabakaları da sabah seansındakiler kadar kaliteli ve heyecanlıydı.

2B grubunda Türkmen ile İngiliz oyuncu Hirst`ün çabaları, iddialı K.Köse`yi durdurmaya yetmiyor ve K.Köse, iki maçını da kısa sürede farklı skorlarla kazanıp ilk tur sonucunda 1 numaralı seribaşı olarak ikinci turu “bye” geçme hakkına sahip oluyordu.

Yüksek oyun bilgisine sahip iki oyuncu, K.Köse (solda) ve Türkmen
arasındaki müsabaka, akşam seansının en ciddi karşılaşmalarından biriydi.

2C grubunda iki genç arkadaş Gürsoy ve Masis, çektikleri kura sonucunda aynı gruba düşerek birbirleriyle mücadele edecek olmanın moral bozukluğu içerisinde başladıkları grup mücadelelerini ertesi günkü ikinci tura kalarak tamamladılar. Şampiyonada sadece eğlenmek amacıyla yer aldığını söyleyen Ö.Erdem de bu gruptaki mücadelesi sonucunda ikinci turda oynamaya hak kazanan isimlerden biri oldu.

Sabah seansında şanssızlığını yenemeyerek elenen ve şampiyonaya akşam seansından tekrar kaydolan Ataç, 2E grubunda WBF-Türkiye sıralama lideri Kalay ve aslında bir satranç oyuncusu olan Paksoy karşısında galip geliyor ve Kalay`ın önünde grup lideri olarak arzuladığını almış oluyordu.

2F grubunda yine tesadüfen aynı gruba düşmenin üzüntüsünü yaşayan Tanımaer ailesinden S.Tanımaer, grup liderliği maçında eşi T.Tanımaer`i mağlup ederek ilk turun yenilgisiz grup liderlerinden biri olurken, Tanımaerler`e karşı galip gelemeyen Doğrusöz de, averajının yardımıyla kılpayı ikinci tura geçen oyunculardan bir diğeri oluyordu.

S.Tanımaer (solda), grup liderliği maçında eşi T.Tanımaer`e karşı…

2G grubunu iki ciddi rakip, Özgül ve A.Demircan`ın önünde yenilgisiz lider tamamlayan WBF-Türkiye son şampiyonu Özdemir, ünvanını koruma yönünde ciddi adımlarla ilerliyordu. Enteresan maçlara sahne olan 2H grubunda da iki usta oyuncu, Mağdenoğlu ve Terzi`ye karşı mücadele eden genç Kaya, iki maçını da kazanıp 7 numaralı seribaşı olarak büyük başarıyla ikinci tura kaldı.

Böylelikle akşam seansının da tamamlanmasıyla şampiyonanın ikinci günü 25 Mayıs`ta ikinci turdan itibaren mücadele etmeye hak kazanan oyuncular, seri numaralarıyla ortaya çıkmış oldu. 1 numaralı seribaşı K.Köse`nin ardından Balta ve Serin süre farkıyla 2 ve  3 numaralı seribaşı konumlarına yerleşirken, son şampiyon Özdemir de 4 numarayı alarak ikinci gün için avantajlı bir pozisyon yakalamış oluyordu.

25 Mayıs sabahı mekanda yaşanan yer bulma probleminin giderilmesinin ardından planlanandan 1 saat rötarla, saat 13:00 itibariyle başlangıcın verildiği 1x7 oyunluk Tekil Eliminasyon stili ikinci tur müsabakalarıyla tavla heyecanı bir önceki gün kaldığı yerden devam ediyordu. Birinci tur sonunda 1 numaralı seribaşı olarak gözüken K.Köse, ikinci turu otomatik olarak “bye” geçerken, ikinci turda oynamaya hak kazanmış diğer 30 oyuncu ise üçüncü tur şanslarını sonuna kadar kullanmak amacıyla ikinci tur müsabakalarına çıktılar.

Önceki gün sonunda kendi talepleriyle turnuvadan çekilen Erkan ve A.Demircan`ın yerine Azeri ve Paksoy şampiyonadaki mücadelelerine devam etme şansı yakalamışlardı. Bu iki oyuncu, birinci tur sonunda oluşan istatistiklerindeki tek farkın 3 dakikalık bir oyun süresi farkı olması nedeniyle seri numaralarının hesaplanmasında yapılmış olan basit hatanın ilan edilerek düzeltilmesi sonrasında 2 ve 3 seri numaralı rakipleriyle ikinci tur mücadelelerine başladılar.

İkinci tur başlangıcı verildiğinde turnuva alanında yer almayan A.Köse ve Kurtkaya`nın rakipleri S.Tanımaer ve C.Dindar, 30`ar dakikalık bekleme süresi sonucunda hükmen tur atladılar.

İkinci tur müsabakaları ile heyecan fırtınası, bir önceki gün kaldığı yerden
tekrar başladı.

Tüm oyuncuların turnuvadaki iddialarının gözler önüne serildiği bu turda turnuvanın favorilerinden 3 numaralı seribaşı Serin Azeri`ye 24 dakikalık rekor sürede beklenmedik bir skorla 8/1, 5 numaralı seribaşı Ataç Doğrusöz`e 7/2, eski şampiyonlardan Kalay Özgül`e 7/0, Karabaki de Baş`a 7/4 yenilerek elenirken çekişmenin boyutu ortaya çıkmış oluyordu.

Genç Kaya`nın, birinci tur grubunda da karşılaştığı Terzi`yi bir kez daha mağlup ederek şampiyona dışına itmesi ilgi çekerken, birinci tur grubunda olduğu gibi ikinci turda da eşleşen Masis-Gürsoy ikilisi, eşleşmeler verilirken bir hata yapıldığı tereddütlerine açıklık getirebilmek için turnuva direktörüne başvuruyor, kendilerine yapılan detaylı açıklamanın ardından başlayan müsabakanın galibi Gürsoy üçüncü turun bir diğer ismi oluyordu.

Terzi(sağda), iddialı başladığı ikinci turda genç Kaya`ya tekrar mağlup
olmaktan kurtulamayarak eleniyordu.

İkinci turda çok kuvvetli rakiplerle eşleşen Ören kardeşlerden M.Ören Yalınkılıç`a, G.Ören de Mağdenoğlu`na mağlup olarak elenirken, Erdal`ın neşeli geçen maçta Erdem, Şerbetçi`nin de ikinci turun en çekişmeli müsabakasında T.Tanımaer`e karşı aldıkları galibiyetler kendilerine tur atlatıyordu.

Birinci tur sonunda 2 numaralı seribaşı pozisyonunu yakalayan Balta, rakibi Paksoy`a şans tanımıyor, bu ana kadar almış olduğu skorlarla iddiasını ortaya koyuyordu. Diğer bir iddialı isim F.Dindar, Hirst karşısında enteresan mücadeleden galip ayrılarak üçüncü turda Balta`nın rakibi oluyordu.

İngiliz centilmen Hirst(solda), usta F.Dindar`a karşı zorlu anlar yaşarken
Özdemir maçı ilgiyle takip ediyordu.

İkinci turun en ciddi müsabakası, tartışmasız Özdemir-Türkmen eşleşmesiydi. Şampiyonaya Ankara`dan katılan, ilk gün yaşadığı bazı olumsuzluklar sonucunda kendisinden beklenen başarıyı gösteremese de ikinci tura kalmayı kılpayı başarmış olan Türkmen, ünvanını korumayı amaçlayan son şampiyon Özdemir`e karşı müthiş bir mücadele sergileyerek çekişmenin en üst düzeyde yaşandığı bu maçı 9 oyun sonunda 7/4 galip tamamlıyor ve böylelikle son şampiyon da turnuva dışı kalmış oluyordu.

Son şampiyon Özdemir(solda) ile üstad Türkmen, müsabaka öncesinde birbirlerine
başarı dilerlerken… Bu ciddi maçı takip etmek bizler için büyük zevk oldu.

İkinci turun hemen ardından başlayan 1x7 oyunluk Tekil Eliminasyon stili üçüncü turda 16 oyuncu çeyrek final için mücadeleye giriştiler. Bu turun en ciddi müsabakası olarak görülen Balta-F.Dindar eşleşmesi, Balta`nın rakibine tek oyun vermeden 7/0`lık galibiyetle çeyrek finale yükselmesiyle sonuçlanıyor, böylece Balta, yakaladığı müthiş seriyi çok önemli bir rakibi turnuva dışına iterek devam ettirmiş oluyordu.

Balta(solda), turnuvanın favorilerinden olan usta rakibi F.Dindar`ı,
oyun bilgisini zarlarıyla birleştirerek sürklase ediyor ve tur atlıyordu.

Birinci tur sonunda 1 numaralı seribaşı pozisyonuna yerleşmesiyle ikinci turu “bye” geçen K.Köse`nin Erdal`ın açık oyununu iyi değerlendirerek kazandığı galibiyet kendisini çeyrek finalin ikinci ismi yaptı. Azeri eski dostu Şerbetçi`yi, Yalınkılıç da S.Tanımaer`i konsantre ve etkili oyunlarıyla fazla zorlanmadan geçerlerken, Doğrusöz`ün kontrollü oyunu bu tura kadar başarıyla gelmiş olan Özgül karşısında da sonuç getiriyordu.

Genç Kaya, Baş`ı da geçerek yenilgisiz ilerleyişini sürdürürken, zorlu ikinci tur müsabakasının ardından bir diğer kuvvetli oyuncu, Mağdenoğlu`nun karşısına çıkmış olan üstad Türkmen, yorgunluğuna rağmen aldığı galibiyetle yoluna devam ediyordu.

Bu turun en uzun ve tartışmasız en ilginç müsabakası, usta C.Dindar ile genç Gürsoy arasındaki eşleşmeydi. Maç boyunca iki taraf da bariz bir üstünlük sağlayamıyor, DMP`ye giden maçta Gürsoy bir adım öne çıkıp son oyunu alarak maçı kazanıyor, şampiyonanın en büyük favorilerinden tecrübeli C.Dindar da böylelikle elenmiş oluyordu. Maçtan sonra Gürsoy sportmence itiraf ediyordu: “…Bu sanırım bugüne kadar oynadığım en şanslı maçtı…”

Favorilerden C.Dindar`ın(solda) genç Gürsoy ile mücadelesi, üçüncü turun
en büyük çekişmesine sahne oluyorken, bir önceki turda Gürsoy`a
kaybederek elenen Masis maçı ilgiyle takip ediyor.

Saat 15:20 itibariyle başlayan 1x7 oyunluk Tekil Eliminasyon stili çeyrek final müsabakalarında, bu tura kadar üstün başarıyla ulaşmış olan 8 oyuncu yarı final biletleri için yerlerine geçtiler.

Katıldığı her turnuvada başarı seviyesini biraz daha yukarıya taşıdığı görülen Azeri, tecrübeli üstad Yalınkılıç`ın karşısına çıkıyor, rakibine duyduğu saygıyı belirtmekten çekinmemesi ile alkış alan bu oyuncu, 6/2`lik skorla geriden geldiği müsabakada peşpeşe aldığı 5 sayıyla maçı 7/6 kazanıyor, böylelikle üstad Serin`den sonra üstad Yalınkılıç`ı da şampiyona dışına iterek önemli bir başarıya imza atmış oluyordu. Birinci tur sonucunda iki oyuncunun turnuvadan çekilmesiyle şampiyonaya devam etme hakkına kavuşan Azeri`nin ikinci turdan itibaren açılarak kazandığı zaferler kendisini yarı finale taşımıştı.

Azeri, turnuvanın favorilerinden üstad Yalınkılıç`a duyduğu saygıyı belirtmekten
çekinmezken müsabakadan galip ayrılarak yarı finale kalmayı başarıyordu.

Çeyrek finale kadar yenilgisiz gelmiş iki oyuncunun mücadelesinde iddialı Balta, açık oyunu tercih eden Kaya karşısında tecrübesiyle galip gelmeyi bilerek yarı finale adını yazdırırken, çeyrek finale kadar yenilgisiz gelmiş bir diğer oyuncu K.Köse de, bir önceki turun yorgunluğunu üzerinden atamadığı görülen Gürsoy`u fazla zorlanmadan geçiyordu.

Bu turun son maçında Doğrusöz, üstad Türkmen`e karşı mücadelesinde kontrollü oyundaki başarısını birkaç güzel zarla perçinleyerek zor da olsa galip gelmeyi başarıyor ve yarı finalin son ismi oluyordu. Türkmen`in elenmesine rağmen rakibine karşı sportmence tavırları, bu oyuncunun saygıdeğer kişiliğinin göstergesi olarak ortaya çıkmaktaydı.

İki tarafın da zor anlar yaşadığı Doğrusöz-Türkmen müsabakasının sonunda
gülen taraf Doğrusöz (solda) oluyordu.

Yarı finaller öncesinde verilen kısa aranın ardından eşleşmelerin K.Köse-Doğrusöz ve Balta-Azeri şeklinde ortaya çıktığı 1x7 oyunluk Tekil Eliminasyon müsabakaları için saat 16:55 itibariyle başlangıç verildi.

Balta, birinci tur grubunda da karşılaşarak yendiği Azeri`yi 26 dakikalık rekor sürede 7/0`la bir kez daha mağlup ediyor, başarılı ilerleyişini sürdürerek finaldeki rakibini beklemeye başlıyordu.

K.Köse, Doğrusöz karşısında ciddi anlamda direnişle karşılaştığı müsabakada 6-5 mağlup duruma düşse de, skoru 6-6 ile DMP`ye taşıdıktan sonra son zarlarda maçı almayı başararak finalde Balta`nın rakibi oluyordu.

Bu noktada final eşleşmesi de ortaya çıkmış oldu. Birinci tur sonunda 1 numaralı seribaşı pozisyonunu yakalamış olan ve finale kadar yenilgisiz gelen A. Kadir Köse`ye karşı birinci tur sonucunda 2 numaralı seribaşı pozisyonuna yerleşmiş ve yine yenilgisiz ilerlemiş olan Sedat Balta final mücadelesinde kozlarını paylaşacaklardı.

Final düellosu öncesinde Balta (solda) ve K.Köse
birbirlerine başarı dilerlerken…

Final başlangıcından önce start alan ve TAD Volkan Topaloğlu hakemliğinde oynanan şampiyonanın üçüncülük maçında Azeri-Doğrusöz mücadelesinden 7/5`lik skorla galip ayrılan taraf Doğrusöz üçüncülük ünvan ve ödüllerini almaya hak kazanmanın haklı gururunu yaşarken, mağlubiyetin burukluğunu üzerinden çabuk atan dördüncü Azeri de başarısının mutluluğunu arkadaşlarıyla paylaşmaktaydı.

Azeri(solda) ve Doğrusöz, üçüncülük maçında kıyasıya
bir mücadeleye giriştiler…

1x9 oyunluk Tekil Eliminasyon stili final müsabakası TD Arda Fındıkoğlu hakemliğinde ve seyircilerin yoğun ilgisi altında saat 18:28 itibariyle başladı. İki tarafın da temkinli başladığı maçta ilk oyun K.Köse`nin, ikinci oyun Balta`nın oldu. Bu andan itibaren atağa kalkan K.Köse peşpeşe aldığı 6 sayıyla yedinci oyun sonunda skoru 7-1`e taşıyordu.

Ardarda verdiği sayılarla dağılan konsantrasyonunu tekrar toparlayabilmek amacıyla aldığı molanın ardından 2 oyun kazanarak skoru 7-3`e getiren Balta, onuncu oyunda mars deniyor, fakat K.Köse`nin yüksek oyun bilgisini zarlarıyla birleştirerek çevirmeyi başardığı oyunda mars olmaktan son zarlarda kurtulabiliyordu, 8-3…

Final müsabakasına çok süratli başlayan K.Köse, üçüncü oyundan itibaren
farkı açmaya başladı…

İzleyiciler ve belki de K.Köse`nin de maçın tamamlanmasına az kaldığını düşündükleri bu anlarda Balta geri döndü. Açık oyunu tercih ettiği on birinci oyunda müthiş mücadele sonucunda bir oyun daha kazanan Balta, on ikinci oyunda K.Köse`nin riskli saldırısını ustalıkla karşılıyor, evinin 1 hanesinde rakibinin 5 pulunu hapsederek mars amacıyla yaptığı hamlelerin sonucunu alıp skor hanesine 2 sayı daha yazıyordu. Defansif tarzda başladığı on üçüncü oyunun ilerleyen zarlarında yaptığı ani saldırıyı yakaladığı 6-6 ile tamamlayan Balta, bir mars daha kazanarak skoru 8-8`e, maçı da DMP`ye taşımış oldu.

Balta, yoğun ilgi altında oynanan final maçını büyük bir çabayla
DMP`ye taşımayı başardı.

Mola alma sırası K.Köse`deydi. Bu oyuncunun soğukkanlılığını koruduğu gözükse de Balta`nın en üst seviyeye ulaşmış moral motivasyonu ile çıkacağı son oyunda K.Köse`nin işinin Balta`nınkinden daha zor olacağı açıktı.

Maçın on dördüncü ve son oyununa defansif tarzda başlayan K.Köse, Balta`nın zamansız bir 5-5 ile pozisyonu bozulan Balta`nın bu durumunu iyi değerlendirerek avantajlı konuma geçti. İlerleyen oyunda K.Köse pullarını toplamaya başladığında kalesi tamamen kapalı olan Balta, rakibinin olası bir açığını yakalayabilmek için bekliyordu.

Bu beklenti K.Köse`nin 5-1`i ile zorunlu bir açık vermesiyle gerçekleşse de Balta açığı kaçırıyor, fakat yakaladığı 2 kuvvetli çiftle az da olsa ümidini koruyordu. Oyunun ve maçın son üç zarına girilirken bir 6-6`ya daha kesinlikle ihtiyacı olan Balta`ya karşı K.Köse ustalıkla bu noktaya getirdiği oyunu yakaladığı 3-3 ile süsleyerek maça son noktayı koyuyor, bu iki büyük oyuncunun müthiş final mücadelesini 9-8`lik final skoruyla galip tamamlayarak WBF-Türkiye IV. Geleneksel Tavla Şampiyonası`nda yenilgisiz şampiyonluğunu ilan ediyordu.

Böylelikle saat 20:15 itibariyle, 35 kişilik katılımla iki gün boyunca toplam 15 saat sürmüş olan WBF-Türkiye IV. Geleneksel Tavla Şampiyonası sona ermiş oluyor, A. Kadir Köse yenilgisiz şampiyonluk ünvanını alırken Sedat Balta ikincilik, Erhan Doğrusöz üçüncülük ve Selçuk Azeri de dördüncülük ünvanlarının sahipleri oluyordu.

TD Arda Fındıkoğlu`nun Volkan Topaloğlu, Seçil İleri ve Zeycan Asu Akbaş`ın görev aldığı turnuva organizasyon ekibine, Cengiz Dindar, Ayhan Serin, Mustafa Türkmen ve Ünal Yalınkılıç`tan oluşan turnuva komitesine ve tüm katılımcılara teşekkür konuşmasıyla başlayan ödül merasiminde OBA Sultan Cafe İşletme Müdürü Ender Erkan`ın karşılaşılan bazı olumsuzlukları anlayışla karşılamalarından ötürü katılımcılara teşekkür konuşması alkış alırken, ardından geçilen ödül seremonisinde dereceye giren oyunculara derecelerine göre kupa ve sedef tavla takımı armağanları alkışlar eşliğinde takdim edildi.

Turnuva dördüncüsü Selçuk Azeri`ye sedef tavla takımı armağanı TAD Volkan Topaloğlu tarafından, üçüncü Erhan Doğrusöz`e üçüncülük kupası ve sedef tavla takımı armağanı OBA Sultan Cafe İşletme Müdürü Ender Erkan tarafından, finalist Sedat Balta`ya ikincilik kupası ve sedef tavla takımı armağanı TD Arda Fındıkoğlu tarafından takdim edildikten sonra şampiyon A. Kadir Köse artan alkışlar eşliğinde davet edilerek sedef tavla takımı armağanını eski şampiyonlardan Kıvanç Karabaki`den, şampiyonluk kupasını da ünvanın bir önceki sahibi Devrim Özdemir`den teslim alıyordu. Hep birlikte çekilen grup fotoğrafı ile ödül merasimi de tamamlanıyor, böylece bir organizasyonun daha sonuna gelinmiş oluyordu.

A.Kadir Köse, şampiyonluk kupasını ve ünvanı son şampiyon Devrim Özdemir`den
artan alkışlar eşliğinde teslim alırken…

Şampiyonanın ardından kendisiyle yaptığımız kısa sohbet esnasında A. Kadir Köse`nin, kazandığı büyük başarı ve teslim aldığı değerli ünvanın gururunu yaşarken mütevazi ve ağırbaşlı çizgisini koruduğu görülüyordu. İşte bu sohbetten alıntılar…..

“…Memleketim Rize`de tavla birçok kişi tarafından ciddiyetle oynanan bir oyundur. Tavlayla 9-10 yaşlarımdayken ağabeylerimizin aralarında yaptıkları maçları takip ederek tanıştım ve zamanla bu oyuna gönül verdim. Şampiyonayı, mekanda çalışan arkadaşlardan haber aldım ve katılmaya karar verdim. Prensip olarak hayatta yapmayı düşündüğüm her işi ciddiye aldığımdan, her ne kadar ana amaç yarışmak ve eğlenmek olsa da, bu etkinliğe ciddiyetle yaklaştım. Tavlada en baştan bir şey söylemenin doğru olmadığına inanıyorum, bunun yanında oyun bilgime güvendiğimden şansım da yaver giderse dereceye girme ihtimalim olabileceğini düşünüyordum. Hatta bu konuda turnuva direktörümüz ile şampiyona başlangıcında keyifli bir sohbetimiz de olmuştu…”

“…Çıktığım ilk müsabakada rakibim Hirst öne geçtiğinde aklımdan mağlup olacağım geçti, fakat ilerleyen oyunlarda maçı çevirmeyi başardım ve hedefime doğru ilerlemeye başladım. Şampiyona boyunca karşılaştığım rakipler arasında bence en kuvvetlisi birinci tur grup maçında karşılaştığım Türkmen`di. Yarı finaldeki rakibim Doğrusöz karşısında da zorlandığımı kabul etmeliyim…”

“…Final müsabakası son derece ilginçti. 7-1 önde iken maçı hala verebilme ihtimalim olduğunu düşünüyordum. Skor 8-6`ya geldiğinde bu fikri kafamdan çıkarmam gerektiğine kanaat getirdim. Skor 8-8 olduğunda aldığım moladan sonra son oyuna başlarken rahattım. İlk dört beş zarda şekillenen bu oyunun son zarını atarken hedefime ulaşmış olmanın keyfini yaşıyordum…”

“…Önceden bir tavla turnuvasının nasıl yürüyeceğine dair belli fikirlerim vardı. Bu organizasyonun beklediğimden daha profesyonelce hazırlanmış ve yönetiliyor olması yanında bu vesileyle tavlaya önem veren ve benim gibi bu oyunun bir zeka sporu olduğuna inanan kişilerle tanışıp mücadele etme şansını yakalamak da son derece keyifliydi. Türkiye`de bu işe gönül verenlerin biraraya gelmesi ve Türkiye adının uzun vadede uluslararası organizasyonlarda yer edinebilmesi açısından bu tarz çalışmaların desteklenmesinin gereğine inanıyorum…”

“…Başta çalışmalarından ötürü WBF Türkiye temsilcisi Sn. Arda Fındıkoğlu ve şahsında organizasyon ekibi elemanları olmak üzere, turnuva boyunca manevi desteklerini esirgemeyen OBA Sultan Cafe sahipleri Sn. Murat Demircan ve Sn. Necip Demircan`a, ağabeyim Sn. Atilla Köse`ye, dostlarım Sn. Muammer Kurtkaya ve Sn. Adnan Demircan ile tüm cafe personeline, güleryüz ve sportmenliklerinden ötürü şampiyonada tanıştığım tüm oyuncu arkadaşlara ve küçük Süleyman`a teşekkür eder, bundan böyle şahsımın da bünyesinde yer alacağı tüm WBF-Türkiye ailesine başarılar dilerim.”

 
Organizasyon ekibi:(Soldan sağa)
OBA Sultan Cafe yetkilisi Mustafa Hekimoğlu, teknik personel Zeycan Asu Akbaş,
TD Arda Fındıkoğlu, teknik personel Seçil İleri, TAD Volkan Topaloğlu.

WBF-Türkiye IV. Geleneksel Tavla Şampiyonası, Dünya Tavla Federasyonu (WBF) Türkiye Organizasyon Grubu tarafından, Türkiye Temsilcisi Arda Fındıkoğlu`nun yönetiminde, uluslararası standartları Türkiye`de tanıtıp geliştirmek ve başarılı oyuncuları ortaya çıkarmak ana amaçlarıyla senede iki defa düzenlenen genel organizasyonlardan biri olarak gerçekleştirilmiştir. WBF ve/veya WBF Türkiye Grubu hakkında bilgi almak için [email protected] adresine e-posta ile başvurabilir, www.wbf.net ana sayfamızı ziyaret edebilirsiniz. Her türlü soru, talep ve düşüncelerinizi bize yazmanızı bekler, ilerideki çalışmalarımızda sizleri aramızda görmeyi dileriz.

© 2003 WBF-Türkiye