WBF, Türkiye`deki Üçüncü Turnuvası ile Tekrar Sahnede...

 

30 Kasım 2002

Direktör Arda Fındıkoğlu

 

WBF-Türkiye, ilk turnuvadan bir sene sonra üçüncü turnuvasını da 20 Ekim 2002, Pazar günü İstanbul, Beşiktaş`ta başarıyla gerçekleştirdi. Turnuva mekanı olarak 2 ayrı cafe belirlenmişti. Başlangıç otantik dekorasyonu, üstün hizmet kalitesi ve güleryüzlü personeliyle beğeni kazanmış olan ve tüm yöneticileri birer WBF destekçisi olan SIM Cafe`de verilecek, finaller ise ilk iki turnuvadan da hatırlayacağınız Huzur Büfe`de oynanacaktı.Bu üçüncü organizasyonun diğer ikisinden en büyük farkı, İstanbul dışından katılımın da gerçekleşiyor olmasıydı. Eskişehir ve Gaziantep`ten gelen misafirlerimizin amacı şehirlerine iyi bir dereceyle dönmekti. Bu, turnuvanın kalitesini fazlasıyla yükseltecekti.

İstanbul'da tavla heyecanı...

















32 kişilik katılımla gerçekleşecek bu organizasyonda birçok üst düzey oyuncunun yer alacağını bilmek herkesi heyecanlandırıyordu.... İlk şampiyon ve şu ana kadar yenilgisiz Bengi Kalay, 2002 Avrupa Tavla Şampiyonası Champions kategorisi ana kademe yarı finalisti Cengiz Dindar ve tavla uzmanı ağabeyi Feyzullah Dindar, ikinci turnuvanın şampiyonu Kıvanç Karabaki ve diğer uzmanlar, birçok lokal turnuvadaki şampiyonluklarıyla üstad Ünal Yalınkılıç, Aria Cup şampiyonu Emel Akıllı, turnuvalar konusunda tecrübeli Netgammon hostu Devrim Özdemir, İlker Gülen, Abdullah Şahin ve diğerleri...

 

Serin bir sonbahar sabahında turnuva mekanına teşrif eden oyuncular, kendi çektikleri kuralara göre gruplarına ait masalara yerleştiler ve kuralların açıklanmasından sonra saat 11:00 itibariyle 1x5 oyunluk Round Robin Eliminasyonu stilinde oynanacak olan ilk tur maçları için 8 grupta başlangıç verildi.

 

Başlangıç anında kesin kaydını daha önceden yaptırmış olduğu halde aramızda bulunmayan iki oyuncu vardı ki, kura torbasından çekilmemiş 2 numaranın da şans eseri H grubuna ait olması, bu iki oyuncudan birinin geç gelmesi halinde kendisini olası bir hükmen mağlubiyete karşı korumuş olacaktı. Nitekim beklenen gerçekleşiyor, yarım saatlik rötarla aramıza katılabilen Devrim Özdemir, 45 dakikalık bekleme süresi sonunda hala bulunamayan Turan Duyuler`e karşı ilk maçını hükmen kazanmış sayılıyordu. Bu noktada Özdemir`in şansı yaver gitmişti.

Son sürat başlayan tavla ziyafetinde ardarda gelen sonuçlarla pozisyonlar şekillenmeye başladı. A grubunda genç Cenk Yurdugül fırtına gibi esiyor, 6-0, 6-0 ve 5-2`lik galibiyetlerle kısa sürede grup liderliğini alırken 1 numaralı seribaşı olarak üst tura yükseliyordu.

Group A - Cenk Yurdugül, Emel Akıllı`ya karşı mücadele ederken
(solda) Fatih Fırat ile Mert Güray karşılaşıyor (sağda).

 

B grubunda son şampiyon Kıvanç Karabaki ile vedarı iftiharımız Cengiz Dindar arasındaki maçta Dindar, bir önceki turnuvanın finalinde mağlup olduğu güçlü rakibine karşı toplam 10 dakika içinde 6-0 üstünlük sağlayarak hem rövanşı alıyor, hem de yeni bir rekora imza atıyordu. Bu zorlu grupta yer alan Aybüke Çelebi de, yüksek oyunculuk düzeyini grup ikincisi olarak gösteriyordu.

 

C grubunda favori İlker Gülen aldığı 3 rahat galibiyetle grup lideri oluyor, 1`er galibiyetli diğer üç oyuncu arasındaki sıralamayı averajlar belirliyordu. Gruptaki son maçta Yiğit Güray karşısında aldığı 5-4`lük galibiyet, Selçuk Azeri`nin sadece 1 averaj farkla grup sonuncusu olarak elenmesini engelleyemiyordu.

D grubunda Kerim Büyük, grup liderliği maçında, ilk şampiyon ve şu ana kadar yenilgisiz Bengi Kalay karşısında son derece çekişmeli geçen mücadeleden 5-3 galip ayrılıyor, böylelikle grup liderliğini almasının yanında Kalay`ın 9 maçlık galibiyet serisini ve yenilmezliğini bozmuş oluyordu.

Group E – Şükrü Özuygun-Fahri Bayoğlu karşılaşması neşeli geçerken,

Aslı Kaynak ve Serdar Şerbetçi rakiplerini takip ediyorlar.

 

E grubunda Eskişehir`den gelen genç uzman Aslı Kaynak, F grubunda ise Öner Sinan Baş 3 maçlarını da rahat kazanarak gruplarında lider olurken, şanssız günündeki bir önceki turnuvanın yarı finalistlerinden Kerim Tonkal, F grubunda grup sonuncusu olarak daha ilk turdan elenmiş oluyordu.

G grubu, üstad Ünal Yalınkılıç ile Gaziantep`ten gelen uzman Feyzullah Dindar arasındaki grup lideri olma yarışına sahne oluyor, aralarındaki maçta galip gelen, 5-3`lük skorla Dindar oluyordu. Ustalara karşı ilk iki maçını kaybetmesine rağmen son maçındaki gayretiyle Ahmet Avcı`yı 5-0 mağlup eden Begüm Demirezen de ikinci tura kalıyordu.

Group G: Begüm Demirezen Ünal Yalınkılıç`a karşı (arkada),

Ahmet Avcı, Feyzullah Dindar karşısında zor anlar yaşıyor.

 

H grubunda Abdullah Şahin`in liderliği alması yanında Özdemir`in oynadığı 2 maçı da kaybetmesine rağmen, turnuvaya gelmediğinden dolayı hükmen elenen Duyuler`e karşı almış olduğu hükmen galibiyetle grup üçüncüsü olarak bir üst tura çıkması, koruyucu meleklerin hala kendisinin yanında olduğunu gösteriyordu.

Saat 14:00 itibariyle grup maçları tamamlandığında, gruplarında sonuncu olan oyuncular turnuva dışında kalmış oluyordu. Esas favorilerden fire veren olmamıştı. Birinci tur sonucunda ilk üç seribaşı Cenk Yurdugül, Cengiz Dindar ve İlker Gülen olarak sıralanmaktaydı. Elenen oyunculardan Murat Yılmaz`ın rakiplerini tekrar tebrik ederek mekandan güleryüzle ayrılması herkesin takdirini kazanıyor ve bu oyuncunun üstün sportmenliğini ortaya koyuyordu.

1. Tur Sonu Genel Sıralama

 

Grup liderleri, birinci tur sonucu genel sıralamada ilk 8 sıraya yerleşerek ikinci turu “bye” geçme hakkına sahip oldular. Verilen aranın ardından grup ikinci ve üçüncüleri seri numaralarına göre eşleştirilerek 1x5 oyunluk Tekil Eliminasyon stilinde oynayacakları ikinci tur maçlarına çıktılar.

 

Birinci turun grup liderleri, ikinci tur oynanırken birbirleriyle sohbet ediyorlar.

 

Turnuvadaki iki ağabey-kardeşten Güray kardeşler tamamen rastlantısal olarak birbirleri ile eşleşmişlerdi. Bu, onların finalde karşılaşma hayallerinin sonu oluyordu. Maç sonucunda Mert Güray 5-2`lik skorla galip geliyor, Yiğit Güray ise akşama evde rövanşı mutlaka alacağını söylüyordu.

 

Güray kardeşlerin düellosu (önde).

Ünal Yalınkılıç Onur Karapınar karşısında tecrübesini konuşturuyor (arkada).

İkinci turun tüm maçları tamamlandığında ortaya tek bir sürpriz sonuç çıkmıştı. Kalay, grubunda Büyük`e kaybederek yenilmezlik ve 9 maçlık seri galibiyet ünvanlarını yitirmesinin verdiği moral bozukluğunu üstünden atamadan çıktığı maçta, yine grubunda karşılaşıp 5-2 yendiği Ozan Cebeci`ye karşı 5-3`lük mağlubiyetle elenerek turnuvada erken havlu atmış oluyordu. Bu güçlü rakibini turnuva dışına iten Cebeci, rövanşı alarak kazandığı motivasyonla bir sonraki rakibini beklemeye başlıyordu.

Bengi Kalay Ozan Cebeci karşısında zor anlar yaşarken (önde)

Devrim Özdemir`in Şükrü Özuygun`a karşı mücadelesi (arkada).

 

Saat 15:10 itibariyle turnuvada 16 oyuncu yoluna devam ediyordu. İlk turun 8 grup lideri, ikinci turun 8 galibiyle 1x7 oyunluk Tekil Eliminasyon stilinde oynanacak üçüncü tur maçları için eşleştiler ve turnuvanın tartışmasız en heyecanlı maçlarına sahne olan üçüncü tur başladı.

Büyük, Cebeci karşısında dengeli oyunu tercih ediyor, çeyrek finalin ilk ismi oluyordu. Her zamanki gibi sonradan açılan son şampiyon Karabaki, Gaziantep`ten gelen saygıdeğer Şahin karşısında 7-3`lük galibiyetle tur atlarken neyseki Şahin bu hiç beklemediği mağlubiyetin hayal kırıklığını üzerinden çabuk atıyordu.

Kerim Büyük, Ozan Cebeci`nin direncini kırmaya çalışırken (solda)

İlker Gülen erken finalde Devrim Özdemir`e karşı (sağda).

 

F.Dindar, belki de şu ana kadarki en zorlu maçında Emel Akıllı`ya karşı son bir atakla 7-6 üstünlük sağlayarak yoluna devam ederken, bu tura kadar kimsenin dikkat etmediği sessiz tehlike Fahri Bayoğlu neredeyse hatasız oynadığı maçta, şu ana kadarki rakiplerine karşı ezici bir üstünlük sağlamış olan 1 numaralı seribaşı Yurdugül`ün fırtınasını 7-6 ile dindiriyordu.

 

Kaynak, turnuva öncesinde genel olarak favori gösterilen ve ikinci turda Onur Karapınar karşısında başlarda zorlanmasına rağmen kazanmayı bilmiş olan tecrübeli üstad Yalınkılıç karşısında 7-1`lik skorla galip geldiğinde bu sürpriz bir sonuç olarak gözüküyordu. Bu genç hanım, turnuvanın şu ana kadarki en başarılı oyuncusu konumuna gelmişti. İlerleyen turlarda bunun sadece şansla alınan bir başarı olmadığı görülecekti.

 

Bir diğer sürpriz sonuç daha vardı. 2 numaralı seribaşı meşhur Cengiz Dindar, etkili oyuncu Emre Gürler karşısında tutunamıyor ve 7-4`lük skorla turnuva dışında kalıyordu. Bu maçtan aldığı skorla oyunculuk düzeyini ortaya koyan Gürler`in gururu gözlerinden okunuyordu. Elenmesine rağmen neşesinden hiçbirşey kaybetmeyen Dindar`ın bu anlardaki samimi tavırları da takdire değerdi.

 

Cengiz Dindar`ın Emre Gürler karşısında zor anları.

 

İlk turda şansının yardımıyla tur atlayan Özdemir, ikinci turda Şükrü Özuygun karşısında aldığı galibiyetle kendini bulmuş, turnuvanın önemli isimlerinden 3 numaralı seribaşı İlker Gülen karşısına çıkmıştı. Bu maç bazılarına göre bir erken finaldi. Müthiş mücadelenin sonucunda 7-6`lık skorla gülen taraf, rakibinin son zarlardaki şanssızlığını affetmeyen Özdemir oldu. Bu galibiyet Özdemir için bir dönüm noktası olacak, bu oyuncu ilerleyen turlarda tam bir kasırga estirecekti.

 

Görüldüğü gibi tam bir adrenalin seline sahne olan bu turun son maçı, M.Güray ile Baş arasında oynandı. Daha sonradan turnuvanın maçı seçilen ve 80 dakika süren bu düellodan 12 oyun sonunda 7-6`lık skorla M.Güray galip ayrılıyor ve çeyrek finalin 8 ismi ortaya çıkmış oluyordu. İlk turun 8 grup liderinden sadece 3`ü yoluna devam etmekteydi.

 

3. turda Öner Sinan Baş-Mert Güray düellosu (önde),

arka fonda ustaların hatasız oynayan bayan oyunculara karşı zorlu mücadeleleri.  

 

1x7 oyunluk Tekil Eliminasyon stilinde oynanan çeyrek final maçlarında ilk sonuç 25 dakika içinde geliyor, Özdemir-Büyük düellosunun galibi 7-1`lik skorla Özdemir oluyordu. Sessiz tehlike Bayoğlu, Karabaki karşısında 6-1 mağlup durumdan 7-6 galip gelerek ikinci yarı finalist olurken, kendinden emin F.Dindar`ın bir önceki turda kardeşini eleyen Gürler karşısındaki motive oyununun karşılığını 7-4`lük galibiyetle alması ve Kaynak`ın şu ana kadar üstün başarılı M.Güray karşısındaki zorlu maçtan 7-6 galip ayrılması ile çeyrek final de tamamlanmış oluyordu.

 

Turnuvaya devam eden sadece 4 oyuncu kalmıştı. Bu anlarda seyirci topluluğu, turnuvanın başından itibaren müthiş tekniğini şansıyla birleştirerek sergilemekte olan Kaynak`ı başarısından dolayı alkışlıyordu.

 

Emre Gürler, Feyzullah Dindar`a karşı elinden geleni yaparken (arkada)
Kıvanç Karabaki Fahri Bayoğlu karşısında bir yudum çayla dinleniyor.

 

1x7 oyunluk Tekil Eliminasyon stilinde oynanan yarı final maçlarında, Özdemir-F.Dindar ve Kaynak-Bayoğlu eşleşmeleri, seyircilere iki muhteşem tavla düellosu seyretme şansı sundu. Durum 6-6 iken Bayoğlu`nun bir anlık konsantrasyon bozukluğuyla oynadığı hatalı hamle kendisine pahalıya patlıyor, bu hatayı affetmeyen Kaynak`ın 7-6, turnuvanın en istekli oyuncularından F.Dindar`a karşı işi baştan sıkı tutan Özdemir`in ise 7-5`lik galibiyetleri ile final eşleşmesi ortaya çıkmış oluyordu: Kaynak Vs. Özdemir....

 

Yarı finalin Kaynak-Bayoğlu eşleşmesi seyircilerin büyük ilgisini çekti.

 

Başlangıçtan bu yana yaklaşık 8 saat geçmişti. Zorlu maratonun bu anına kadar başarıyla ulaşmış olan 4 finalistin dinlenebilmesi ve final maçlarının oynanacağı Huzur Büfe`de oyun masaları ile seremoni alanının hazırlanması için verilen 45 dakikalık aradan sonra oyuncular son düelloları için yerlerine davet edildi.

 

F. Dindar ile Bayoğlu, Turnuva Asistan Direktörü

Volkan Toplaoğlu gözetimindeki üçüncülük maçına çıktılar.

1x7 oyunluk Tekil Eliminasyon stilindeki üçüncülük maçında F.Dindar, 50 dakika süren ve baştan sona önde götürdüğü maçta Bayoğlu`yu 8-4 mağlup ederek üçüncülük kupası ve tavla takımını evine götürüyordu. Bu, Dindar`ın ilk andan beri arzuladığı bir başarıydı ve centilmen Bayoğlu kendisini samimiyetle tebrik ediyordu.

Turnuva üçüncüsü Feyzullah Dindar, sedef tavla takımını

son şampiyon Karabaki`den aldıktan sonra TAD Topaloğlu

kendisine üçüncülük kupasını takdim ederken.

Ve final..... Eskişehir`den gelen, güçlü rakipler karşısında oynadığı 6 maçı da kazanarak finale ulaşan, 23 yaşındaki tavla uzmanı Aslı Kaynak VS ilk turda şansının yardımıyla tur atlamasının ardından kendini toparlamasıyla peşpeşe 4 hatasız maç çıkararak finale gelen tecrübeli ve kendine güveni hat safhaya ulaşmış Devrim Özdemir. 1x9 oyunluk Tekil Eliminasyon stilindeki final maçının çok çekişmeli geçeceğine herkes emindi.

Turnuva Direktörü Arda Fındıkoğlu gözetimindeki final maçı: Kaynak-Özdemir!

 

Maç kıyasıya başlıyor fakat bir süre sonra Kaynak`ın tecrübe eksikliği sahneye çıkıyordu. Skor 6-3 Özdemir lehine döndüğünde Kaynak`ın paniklemesi ve şanssız birkaç atıştan sonra motivasyonunu kaybetmesi yenilgiyi hazırlayan ana faktörler oluyor, Özdemir 9-3`lük final skoruyla WBF Türkiye Tavla Birliği`nin şu ana kadarki organizasyonları içinde kesinlikle en çekişmelisi olan III. WBF Tanıtım Tavla Turnuvası`nda şampiyonluğunu ilan ediyordu. Kaynak Eskişehir`e ikincilik kupası ile dönüyordu ki, bu da fazlasıyla takdire değer bir başarıydı.

 

2002 yılı Champions kademesi Avrupa üçüncüsü Cengiz Dindar,

sedef tavla takımı ödülünü son şampiyon Karabaki`den alan

turnuva ikincisi Aslı Kaynak`a ikincilik kupasını takdim ederken.

 

Ödül merasimi sırasında Özdemir, Kaynak, F.Dindar ve Bayoğlu teker teker alana davet edilerek ödülleri alkışlar eşliğinde takdim edildi. Dördünün de yorgun fakat mutlu oldukları görülmekteydi. Birçok ustanın yer aldığı bu yorucu ve heyecanlı organizasyonda yaklaşık 9 buçuk saatlik mücadele sonucunda kazandıkları dereceleri fazlasıyla haketmişlerdi. 

 

Şampiyon Devrim Özdemir, ünvanı ve sedef tavla takımı

ödülünü son şampiyon Kıvanç Karabaki`den alırken.

 

Devrim Özdemir, şampiyonluk kupasını TD Arda Fındıkoğlu`dan

aldıktan sonra tebrikleri kabul ediyordu.

Yeni şampiyon Devrim Özdemir ile turnuva sonrasında yaptığımız kısa görüşmeden alıntılar:

“...Okul yıllarımda başarılı bir satranç oyuncusuydum. Son senelerde ise içindeki şans faktörü nedeniyle son derece heyecanlı ve eğlenceli bir oyun olan tavlaya yöneldim. Tavla`yı bir strateji haline getiren olasılıklarla oynamakta matematik öğretmeni olmamın da faydasıyla başarılı olduğuma inanıyorum. Türkiye`de düzenlenecek canlı turnuvalara katılmak uzun zamandır istediğim birşeydi. Gammonvillage Magazine editörü Sn. Michael Strato, Sn. Arda Fındıkoğlu ile irtibat kurmamı sağladı ve WBF Türkiye Grubu`na katılarak ikinci turnuvada oyuncu olarak yer aldım..."

 

“...Netgammon`da hostluk görevinde bulunmuş olduğumdan turnuva formatına yabancılık çekmesem de, başarılı olamayarak ortalarda elendiğim bu turnuvadan sonra bir sonrakinde final oynamak için kendi kendime söz verdim..."

“...Üçüncü organizasyonun ilanını alır almaz da kesin kaydımı yaptırdım. Turnuva günü başlangıç için geç kaldım ve gruptaki iki maçımı da kaybetmeme rağmen grubumdaki bir oyuncunun mekana gelmemesi sebebiyle tur atladıktan sonra motivasyonum hat safhaya ulaştı ve hedefimi final olarak belirledim. En çok üçüncü turda karşılaştığım Sn. İlker Gülen`e karşı zorlandığımı söylemeliyim. Bu kuvvetli oyuncuya karşı durum 6-6 iken son oyunda şans benden yanaydı. Yarı finalde çok kuvvetli bir rakibim olduğunu bilerek dengeli oyunu tercih ettim, maçın ortalarına gelindiğinde rakibim hata yapmaya başladı, şampiyon olma düşüncesi ilk bu zamanlarda aklıma geldi..."

“...Final maçına kesinlikle kazanmak için çıktım, Kaynak`ın tecrübe eksikliği en büyük avantajım oldu. Finalin son zarını atarken kendi kendime “Şampiyon olmak hayal ettiğimden daha güzel bir duyguymuş” diye düşünüyordum..."

“...Başta bu başarılı organizasyonu düzenlemesinden ötürü WBF Türkiye Temsilcisi Sn. Arda Fındıkoğlu ve ekibine, 5 sene önce bana bu oyunu öğreten komşum Sn. Mehmet Ali Arı`ya, turnuvada tanıştığım, çeyrek finalde bana karşı mağlup olmasına rağmen desteğini esirgemediği için centilmenliğinden ötürü Sn. Kerim Büyük`e ve diğer arkadaşlarıma teşekkürlerimi sunarım..."

“...Bildiğiniz gibi bu oyunun Anadolu topraklarındaki tarihi yaklaşık 5000 sene öncesine dayanmaktadır. Buna rağmen Türkiye, malesef uluslararası arenada olması gereken yere ulaşamamış durumdadır. Sn. Cengiz Dindar`ı 2002 Avrupa Şampiyonası`ndaki başarısından dolayı kutluyorum ve bugünkü gibi organizasyonların uzun vadede daha birçok iyi oyuncuyu ortaya çıkararak uluslararası arenada ülkemizi başarıyla temsil etmelerine yardımcı olacağına inanıyorum...”

 

Müthiş günün sonunda dereceye giren oyuncular birlikte poz verirken.

III. WBF İstanbul Tanıtım Tavla Turnuvası, Dünya Tavla Federasyonu (WBF) Türkiye Grubu tarafından, Türkiye Temsilcisi Arda Fındıkoğlu`nun yönetiminde, uluslararası standartları Türkiye`de tanıtıp geliştirmek ana amacıyla düzenlenmiştir. WBF ve/veya WBF Türkiye Grubu hakkında bilgi edinmek için [email protected] adresine e-posta gönderebilir, www.wbf.net ana sayfamızı ziyaret edebilir, dünyanın en fazla üyeye sahip tavla dergisi olan Gammonvillage Magazine`in www.gammonvillage.com adresindeki makalelerimizi okuyabilirsiniz. Her türlü soru, talep ve düşüncelerinizi bize yazmanızı bekler, ilerideki çalışmalarımızda sizleri tekrar aramızda görmeyi dileriz.

Organizasyon direktörleri SIM Cafe ekibi ile birlikte: (Soldan sağa) Sacit Şahin,
TAD
Volkan Topaloğlu, TD Arda Fındıkoğlu ve Osman Karaaslan.

 

 

 

 

3. WBF Tanıtım Tavla Turnuvası Final Sıralaması

 

 

© 2002 WBF-Türkiye